2 Ağustos 2014 Cumartesi

ÖTEKİ

Kendini seçemiyorsun, bırakıp kaçamıyorsun....
Yazmadığın bir hikayede, uzun yada kısa vadede az biraz keşfediyorsun..
ÖTEKİ olabilmeyi,yerine koyabilmeyi,
Geride durabilmeyi öğreniyorsun..

Evet hastane kapısındayım. Bu sefer yalnızım annemin gelmesini istemedim. Hemen hasta kayıttan sıramı alıp beklemeye başlıyorum. Biz hiv pozitiflerin tedavilerini enfeksiyon doktorları yapar bu sebeple hem seçmiş oldugum hastane hemde poliklinik bakımından şanslıyım, çünkü fazla kalabalık değil.
Önümde iki kişi var fakat poliklinik önünde birisi sürekli bana bakıyor. Kendi kendime acaba bu kişide hiv pozitif o sebeplemi bana bakıyor acaba beni anladımı çokmu belli oluyorum gibi saçma sapan düşünceler beynimde dolaşıyor.
Birde bir ses bana merhaba dedi... Kalbim yerinden çıkacak derneğin haricinde başka bir hiv pozitifle tanışmaya hiç hazır değilim. Bana hiz pozitif oldugunu söylerse ona yalan söylemeyi düşünüyorum aklıma hapatit b geliyor.
Fakat durum düşündüğüm gibi değil. Adam bana bir kart uzatıyor üzerinde bir eczanenin ismi ve telefon numarası şok oluyorum. Sert bir şekilde ' bu ne' diyorum. Bana belki ilaca ihtiyacın olursa bize gel diyor.
Ben gene sert bir biçimde ' benim ilaca ihtiyacım olursa nereye gideceğimi bilirim ' diyorum. Canım sıkılıyor çünkü böyle durumlar bana kendimi çaresiz ve kötü hissettiriyor...
Monitörde adım yazıyor hemen doktorun odasına dalıyorum..
Merhaba diyorum..
Karşımda ki tok erkek sesi merhaba diyor..
Buyrun probleminiz nedir diyor doktorum.. Ben dosyamı çıkarıyorum buyrun diyorum ben hiz pozitifim..
Bir anlık bir sessizlik oluyor doktorumla gözgöze bakıyoruz.. Beni bu doktorun takip etmesini çok istiyorum çünkü daha doktorla tanışmadan forum sitesinden 3-5 yıldır takibinde bulunan 2 hastasıyla tanıştım.
Bu doktor insanları yaşatabiliyor diyordum hiz pozitifleri yaşatabiliyor...

Ben hemen sessizliği bozuyorum. Size geldim diyorum çok iyi bir doktor oldugunuzu yıllardır Hiv takip ettiğinizi biliyorum size gelen arkadaşlarım var.
Karşımda konuştuğum adam benim tüm sırlarımı bilecek uzun bir evlilik gibi sürekli gözetimi ve kontrolu altında yaşacağım bana ne derse evet diyeceğim beni kabul etmesini çok istiyorum...
Ağzını açıyor ve bana Pekala diyor pek-ala..
Özel sorular başlıyor...
Ne zaman öğrendin?
Eşcinselmisin?
Pasifmisin/Aktifmisin?
Kimlere söyledin?
Dernekten haberdarmısın?
Ne iş yapıyorsun?
Hiv hakkında ne biliyorsun?

Bir sürü bir sürü sorular sorular.. Öğlen arası oldu hala konuşuyoruz yaklaşık iki saat yanında kaldım.. saat 1 de odasından elimde istediği kan tahlilleriyle kan verme merkezine doğru yola çıktım.
Kan sırasına girdim. İçimi bir korku kapladı diğer arkadaşlarımın yazdığı ve anlattıgı kan verme merkezlerinde başlarına gelen kötü muameleyi düşünmeye başladım.
Ya bana da herkesin içinde hiv pozitifmisin derse? Ya bir arkadaşı kan alan kıza dikkatli ol hiv pozitif derse?
Ruh halim böyle bir durumu kaldırmaya yetmezdi. Sanırım çocuk gibi ağlardım..
Neyse ki korktuğum gibi bir durumla karşılaşmadım 13 tüp kan verdim. 13 tüpten sadece 1 tanesini dış labratuvar bölüme teslim etmem gerekiyordu onuda teslim ettim hastaneden dışarı çıktım.. 10 gün sonra gelmek üzere.

Hayat ne kadar garip değilmi?
İçinde yaşadığımız toplum ne kadar sığ ne kadar sahte.. Öteki olabilmek için eşcinsel olmak yeterlidir. Fahişe olmak yeterlidir. Hiv pozitif olmak yeterlidir. Toplumun ötekileştirdiği her hangi bişey olmak yeterlidir.

Ya Ötekinin Ötekisi!!!

Bu zordur...